24 Şubat 2010 Çarşamba

bir benim..



hiçbiriyle bir olmadım ki. bir benim. sen belki iki olabilirsin bir gün.. belki.. ki iki en sevdiğim sayıdır..


artık o ve ben yokuz gümüşköyüm

bir bahar günü geleceğim sessiz sessiz..

belki sadece ben.. ama artık hep.. biz.

20 Şubat 2010 Cumartesi


bir tek çayın kokusu aynıydı
çok şekerli aşkların karın ağrılarıydı çektiğin
eriyen plastik bardağın kokusuydu
öylesine mide bulandırıcıydı
eylül 2002

anılar şiddetli. yıkıyor kamaranın kapısını. küçük kız mutfakta çayı demleyen adama gülümseyip güverteye çıkıyor..
liman, martılar, guletler, tirhandiller..
sahil güvenliğe selam..
yanaşan bir tekne ve halatları çeken güçlü adamın güçlü kolları..
temmuz güneşinde yanmış, kararmış kolları..
yorgun ama mutlu, gözleri...
(cengiz'e.. şubat 2002)

19 Şubat 2010 Cuma

Yarbasan Evleri mutfak detayı..


bu kış biter miydi
bu kış burda geçer miydi
gitmeli miydi derken
kalmalı mıydı derken
gittim
çok da güzelmiş
döndüm
pek de şekermiş
derkeeen
kafama inecek bu ilk cemre..

yaz.güz..


aşka düştüm
kandım kandırdım
gün doğurdum
gün batırdım
(yaz)
gelincikler yaprak döktü
ne şaşırdım
ne alıştım
(güz)

baharda görüşürüz demiştim..
ilk cemre havaya düştü bugün.
bahara kadar bekleyemem dedin.. geldin..
ne güzel oldu..
2006

''BİRAZ YÜRÜYELİM Mİ?'' ''OLUR''

6 Şubat 2010 Cumartesi

beklenti yok..


taliga ilerlemiyor ama. taşlar, sopalar birikti önümde. büyüyor ve küçülüyor tümseklerim nefes alıp verdiğimde. her an gidebilirsin ya, bir bakmışım yoksun.. bekleme, beklenti yok.. yoksun.. tam yoksunken gelirsin çünkü, gelirler çünkü..
buldun mu dostum hayatın anlamını?
misyonun neymiş keşfettin mi?
ne olacakmış halimiz?

Adatepe zeytinyağı müzesine..


cici değilsin dedi bana.
değiliz.
hiçbirimiz.

büyümek ve büyüleri bozmamak.. bugün ıspanak kadar güzel bişey de içindeki aşk enerjisine inanmak olsun..

büyümek ve büyüleri bozmamak.. bugün ıspanak kadar güzel bişey de içindeki aşk enerjisine inanmak olsun..

yeşil iyidir, huzurlu ve yücedir.. ıspanak gibi..

acelem yok sen durdukça dururum..


acelem yok sen durdukça dururum..

içimdeki aşk enerjisi, kalbimde yer değiştiren sen gibi yer değiştiriyor.. kıpır kıpırım aslında..

sayfaları çevir çevir. çevirdikçe uçuş güzelim. elin, kolun, yüzün, saçların, uzar gider vücudun.. taş avluya çıkıp 10 kere uzun uzun nefes alıp verdim. düşünemedim. hayatım, işim, aşkım, arkadaşlarım.. hepsi bir bütün olmuş, karmakarışık yumak gibi olmuş içim dışım.. yüzüne güler, arkandan da güler oldum..

müzik başımı ağrıttı. ama asıl bu buğulu halimin sebebi, anlamamamın söylediklerinizi, kafamın içinde olup biten, dönüp duran.. bedenim sakin, ruhum, beynim vızır vızır. durmuyor. elim otomatik artık. bilinçsizce boyuyorum. kaçıncı karo? kaç tane kaldı? otomatik! kalkıp yerimden fırını açıyorum..

köyümü özlemiş miyim peki?
bütün bu evi, sahili, seni, beni, bizim kızı?
ben istanbul u senle mi sevdim?
ben istanbul dan senle nefret mi edeceğim?

yüzmeyelim..

hazır değilim serin sularına..
uzaklaştıkça kıyıdan bozulmuş büyüler düşer aklıma..
yok.
hazır değilim.
yüzmeyelim..