13 Nisan 2010 Salı

bahar halleri son sürat.. 3 olmadan kaçıyorum atölyeden. koşa koşa eve giderken bi telefon. yalıdayız hadi gel.. niye hayır der ki insan? demez. 3 olan saat 7, 2 olan bira 5 olur hayır demeyince..
yatağa yatınca hayaller kurarsın. güzel bir yazla ilgili,,
bir hikayeye ortak oldum. yazıyorum kaç zaman sonra. ne başını ne sonunu biliyorum. ne karakterlerini tanıyorum. ne büyük lüksmüş. ne büyük denizmiş meğer.

''...öğrenci kitabı geri aldığında yüzü övünçten kızarıyor. goethe nin tanımadığı bir kadına yazdıkları, güzel ve hüzünlü. özlem dolu ve tutkulu, akıllıca ve sevimli. öğrenci bugüne kadar hiç bir kadına bu kadar güzel sözler söylenmediğinden emin. christine i düşünüyor ve onu fena halde arzuluyor. kaba ve çirkin giysilerinin üstüneşiir en değerli sözcüklerden örülmüş bir manto örtüvermiş ve onu bir kraliçeye çevirmiş bulunmakta...''
milan kundera. gülüşün ve unutuşun kitabı.

şimdi yatıyorum. öğrenci ve christine in akibetini öğrenmem gerek..

Hiç yorum yok: